"Tekrar bir üst lige çıkacağımıza inancım sonsuz"

"Tekrar bir üst lige çıkacağımıza inancım sonsuz"
Büyükşehir Belediye Erzurumspor Kulübü Başkanı Ömer Düzgün, futbol şansının yanlarında olmaması, takım içinde yaşanan olumsuzluklar ve adaletsiz hakem yönetimlerinin küme düşmelerine neden olduğunu belirtti.

Ömer Düzgün, kulüp tesislerinde düzenlediği basın toplantısında, taraftarın ve medyanın karşısına Süper Lig takımının yönetimi olarak çıkmak istediklerini ancak bunun olmadığını söyledi.

Bir puanla küme düştüklerini anımsatan Düzgün, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin bütün takımları etkilediğini, en büyük güçleri olan taraftardan yoksun bıraktığını aktardı.

Futbolcuların taraftara, taraftarların da futbola hasret kaldığını dile getiren Düzgün, "Taraftarın gücü çok olduğu için sonuçlara kısmen yansımıştır. Sezon başından başlayıp devre arasındaki futbolcu tercihleri de bu duruma ışık tutmuştur diyebiliriz. Burada acı olan bir puan, hatta bir golle küme düşmemiz. Maalesef futbolda bunlar var. Nasip yoksa eğer bahane olarak çok sebep sıralayabilirsiniz." diye konuştu.

"Tekrar bir üst lige çıkacağımıza inancım sonsuz"
Düzgün, bazı futbolcuların bekleneni veremediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Futbolcuya bakıyorsun geçmişi güzel. Geliyor buraya frekansı tutmuyor, sonrasında bizi üzüyor. Sezon başında ve devre arasındaki transferlerde biz bu durumu yaşadık. Bir takımın iyi sonuçlar alması için sezon başındaki transferleri çok daha dikkatli yapması gerekiyor. Devre arası sadece sezon başındaki transferlerden tutmayan bir bölge varsa oraya takviye yapıp sezonu kapatmak gerekiyor. Aldığımız futbolcuların hepsinin frekansı tutacak diye bir şey yok. En iyisini alırsın ismi güzel ama gelir sende tutmayabilir. Bunun örnekleri birçok kulüpte var. Futbol şansının yanımızda olmayışı, yıl boyuncu takım içinde yaşanan olumsuzluklar, yine her yıl olduğu gibi adaletsiz hakem yönetimleri ve masa başı oyunları bir şekilde bu sene bizim küme düşmemize sebep oldu. Bizimle aynı sıralamadakiler birer ikişer puanla kümede kaldılar biz düştük. Enerjimizi ve motivasyonumuzu en yüksek şekilde tutarak hep birlikte bir üst lige daha güçlü şekilde ve kalıcı olarak çıkacağımıza inancım sonsuzdur."

Ligde oynadıkları birçok maçı alabilecekken kaybettiklerini savunan Düzgün, Fenerbahçe, Medipol Başakşehir ve Kasımpaşa maçlarından bir puan alamadıklarına dikkati çekerek, bir puanın ligde kalmalarına yeteceğini sözlerine ekledi.

"Başarı da başarısızlık da ekip işidir"
Düzgün, mavi-beyazlı ekibin ligden düşmesinin ardından kendisine ve yönetime haksız eleştiriler yapıldığını dile getirerek, "Hayatta başarı da başarısızlıkta var. Kişilere bunu bağlarsanız hiçbir zaman başarıyı yakalama şansına varamayız. Erzurumspor'un gerçek taraftarı ve camiasından isteğim, yönetimde kim olursa olsun, her koşulda destek olursak ilk sezonda yine yerimiz olan Süper Lig'e tekrar çıkacağımıza inancım tamdır. Bir gol ve bir puanla küme düşmüş bir takımın yönetimini yerden yere vurursak başarı uzaktadır. Sadece başkana ve yöneticilerine bağlanırsa takımın önü kesilir. Erzurumspor yönetimi ile gerçek taraftarı ve diğer yetkilileriyle bir bütündür. Başarı da başarısızlıkta bir ekip işidir. Bunu sadece başkana ve yönetime bağlamak acımasızlıktır." değerlendirmesinde bulundu.

Takımın bir önceki başkanı olan Hüseyin Üneş'in sosyal medyadan kendisini ve takımın onursal başkanı ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i hedef alan açıklamalarının olduğunu aktaran Düzgün, şunları kaydetti:

"Hüseyin Üneş başkanın, şahsım ve onursal başkanımıza yönelik yaptığı açıklamaları talihsizlik olarak değerlendiriyorum. Tamamen dolmuşluğun bir sonucu olarak görüyorum ama bunun sebebini anlamlandıramadım. Ben isterdim ki emin olduktan sonra bir şey söylesin. Biz bir telefon kadar yakınız. Ben başkanla Erzurumspor'da ve özelde güzel günler geçirdim. Takımın başarısı için çalıştık ve kendisi şehirde olmadığı zamanlarda ben kulüpte olmaya çalıştım. Kendisi giderken havaalanına kadar çiçeklerle uğurladık. Ben kendisine 'kardeş' demişimdir ama maalesef kendisi Erzurumspor başkanına 'vekil arkadaş', onursal başkanımıza da 'belediye başkanı' diye hitap etmiştir. Bunlar doğru hareket değildir. Kişilere olmasa bile makamlara karşı saygılı olmak gerekir."